Varsayılan Resim

Ay Formatı

View all

Daha Fazla Yükle

Önerilenler

Makale

İletişim Form Ayarları

404

Üzgünüz, bu blogda aradığınız sayfa mevcut değil. Ana Sayfa

Kıyı Navigasyonu


Kıyı Navigasyonu

Navigasyon, harita, log, pusula, sekstant, loranC ,GPS….in geçmişini kısaca anlattıktan sonra kendi kendimize kıyı navigasyonunu öğrenmeye çalışalım.










Sporun belkemiği nasıl Atletizm ise..navigasyonun bel kemiği de KIYI NAVİGASYONUDUR. Kıyı navigasyonu sağlam olan biri..hem Astronomik Navigasyonunu çabuk öğrenir hem de GPS i daha iyi anlar.
Navigasyon: Bir deniz aracını A dan B ye en hızlı ve emniyetli götürme sanatıdır.
Dersimize başlamadan evvel bir malzeme listesi yapalım.
Harita
Tekne Pusulası
El pusulası
Pergel
Cetvel
Kurşun kalem
Silgi
Saat
Dersimize küçük oğlum Tolga nın 12 yaşında Navigasyon kursu alırken uydurduğu bir cümle ile başlayabiliriz. ( lütfen kelimelerin baş harflerini büyük yazın.)
Türkiye Verimli Memlekettir Demiş Cumhur- hoca Limanda.
Bu cümleyi ömrümüzün sonuna kadar hiç yazmamız gerekmeyecek ama Navigasyon yaptığımız müddetçe ilk harflerini hep kullanacağız. Şimdi bu ilk harfleri yukarıdan aşağıya yazalım.
T
V
M
D
C
L
Bu harfler Denizcilikte kullandığımız önemli terimlerin baş harfleridir. Şimdi harflerin karşılığına bu kelimeleri yazalım.
T - True
V- Variation
M- Magnetic
D- Deviation
C- Compass
L- Leeway
Şimdide bu kelimelerin ne anlama geldiklerini hatırlamamız için tek cümle ile kendimize izah edelim.
T – True = Harita üzerine çizilen rota
V- Variation = Harita Hatası
M- Magnetic =Harita hatası Düzeltilmiş rota
D- Deviation =Tekne pusulasının hatası
C- Compass = Tekne pusulasına bakılarak gidilen rota
L- Leeway = Teknenin Rüzgara karşı giderken rüzgar altına doğru kayışı.
Uygulamaya geçmeden önce bir iki not daha alalım. Mesela bir sembolümüz olsun buna
E + W – ( Doğu artı Batı eksi)
Biz bazen T yi bileceğiz ve C yi bulmaya çalışacağız.
Yani harita üzerinde bulunduğumuz ve gitmek istediğimiz noktaları bulup aralarına bir çizgi çizeceğiz bu çizgi bizim T ( true) muz olacak.
Sonra aşağıya doğru inerek C ( compass) ı bulacağız oda teknemizin pusulasında gitmemiz gereken rota olacak.
Bu yapacağımız işlemi hatırlatma açışından şu cümle ezberlenmelidir.
Yukarıdan aşağıya inerken sembolün dediğinin tersi yapılır.
Bazen de bunun tersi olur. Yani tekne pusulasına bakarız bir yöne doğru gidiyoruz ama harita üzerinde nereye gittiğimizi bilmiyoruz. Bunun için bize tekne pusulasının T (True) su lazımdır. Bunu bulmak içinde yardımcı olacak cümle,
Aşağıdan yukarıya giderken sembolün dediği yapılır.
Şu ana kadar karışık gibi görünen bu işlem uygulamaya geçtiğimizde netleşecektir.
Farz edelim GÖKOVA körfezindeyiz. Haritamızı açarız..



1- Çökertme Koyundan çıktık Karaburun önündeyiz. A
2- Değirmen Bükü ne gitmek istiyoruz. B
3- A ile B yi birleştiririz.
4- Paralel cetvelimizi bu PUSULA GÜLÜ nün merkezine taşırız. Değirmen Bükü tarafındaki rakamı okuruz.
5- 96
İşte bu 96 T yani True dur. Şimdi ezberlediğimiz tekerlemeyi T den C ye kadar yukarıdan aşağıya doğru yazarız ve karşılarını doldurmaya başlarız.
T = 96
V=
M=
D=
C=
V= Variation yani varyasyon yani harita pusulasının hatası dır. Şimdi bunu bulalım.
Bunun için Haritanın Pusula Gülünün içine bakarız.


Burada 3 derece 40 dakika E 2006 ( 5 Dakika E) yazılı. Bunu bir bir tercüme edersek ..
2006 = Harita 2006 yılında yapılmış.
3 derece 40 dakika = Harita yapıldığındaki harita hatası
5 dakika E = Her yıl 5 dakika East ( doğu) e kayıyor anlamına gelir.
İlk olarak Harita yapım yılını bulunduğumuz yıldan çıkarırız.
2010
2006
- ----------
04 yani harita 4 yıl önce yapılmış. Senede 5 dakika arttığına göre
05
x------
20 Harita yapıldığından beri 20 dakika artmış. 3 derece 40 dakikaya 20 dakikayı ilave edersek sonuç 4 derece E olur. Burada derece ve dakika işaretlerine dikkat edelim. 4 dereceyi E i alır Varyasyonun karşısına yazarız ve E nin sembolü olan + yı yanına ilave ederiz.
Bu haritada harita hatası yapıldığı yıl East ve her yılki değişimde East olduğu için ikisinide topladık. Birisi East diğer West olsa idi büyükten küçüğü çıkarır kalana büyüğün adını verirdik.
T = 96
V = 4 E +
M =
D =
C =

Şimdi 96 ya 4E i ilavemi edeceğiz yoksa çıkaracakmıız. Bunun cevabı yukarıda yazdığımız tekerlemede. Yani Yukarıdan aşağıya inerken sembolün dediğinin tersi yapılır.
Sembolümüz artı diyor demekki biz tersini yapıp çıkaracağız.
T 96
V 4 E +
-
------------
M 92
D
C
Bir dahaki yazımızda size Variasyonu ve teknenizin variasyonunu nasıl bulacağınızı ve nasıl Variasyon tabloso yapabileceğinizi anlatmaya çalışacağım..
Denizli günleriniz bol olsun..

Haritalar ve Navigasyon

13 üncü Yüzyıl da denizciler haritaların navigasyonun kaçınılmaz aletlerinden biri olduğunu kabul ettiler ve onun üzerinde çalışmalara başladılar. İlk olarak Portolan Haritaları kuzu ve keçi derisine çıkmaz boyalarla çizildi. Üzerinde marina giriş çıkışlardaki önemli binalarında resmi bulunan ve çok değerli olan bu haritalar korsanların veya rakiplerin ellerine geçmesin diye mücevher gibi saklanmaya başlandı.
Harita ölçeklerinin doğru olmamasına rağmen özel çizimcilerin çizdiği güzel çizimlerle haritalar bir sanat eseri görünümündeydi.
Enlem ve boylamları göstermeyen bu ilk haritalarda sadece marinalar arasındaki rotayı gösteren rüzgar gülü bulunmaktaydı.
Denizde daha, uzaklığı ölçen bir ölçüm birimi ve yuvarlak olan Dünyayı düz bir kağıt üzerine çizim metodu gelişmediğinden tam bir navigasyon için bu haritaların çok eksikleri vardı. Paraleli bulmak için kayıtların gösterdiği ilk çalışmayı 1484 yılında Martin Behaim in yaptığı söylenir. Martin in Sextant öncesi kullandığı bu aletin adına CROSS-STAFF denirdi.Cross –Staff sextant gibi küçük kolay taşınabilir veya dalgalı denizlerde kullanılabilir bir alet olamadığından yeni bir kara bulunduğunda bunu kullanan astrolabe lar karaya çıkartılır ölçümleri yaptırılır ve bu yeni bulunan kara parçası harita üzerine boylamı yanlış ama enlemi doğru olarak konurdu.
O zamanın denizcilerinin hiçbiri boylamını bulamadığı gibi enleminde de büyük hatalar yapabilir buda hali ile birçok kazaya sebep verirdi.
Kirostof Kolomb'un Amerika'yı Hindistan sanması ve Amerikalı Kızılderililere Hindistanlı anlamına gelen INDİANS demesi bunun en güzel örneğidir.
Bu sıralarda boylamı bulma çalışmaları başladı ise de o zamanların en doğru saatinin bile günde 10 dakika yanlış olduğu düşünülürse bu da günde 175 deniz millik bir hata demektir. Buna göre üç hafta denizde giden bir denizci binlerce millik bir hata yapıyor olabilirdi.
LOG
O zamanların en güvenilir mevki bulma metodu hala yön, hız ve zaman kullanılarak bulunan D.R metoduydu.
Bu da hızını ölçebilen denizci nerde olduğunu bulabilir anlamına geliyordu. Log un doğru bir şekilde kullanılması 1500 – 1600 yıllarında görülür.
Yüzen bir halata belli aralıklarla yapılan düğümler, ucuna bağlanan bir ağırlıkla denize atılır ve kum saatine bakılır, belli bir zaman biriminde giden düğüm sayısına göre teknenin hızı bulunurdu.
Navigatörler güneş ve yıldızları kullanarak zaten enlemlerini bulduklarından şimdide hızlarını kullanarak ne kadar doğu ve batıya gittiklerini bulabiliyorlardı.
Burada enteresan olan İngilizcede knot demek düğüm demektir.
Bugün bu kadar modern electronik aletlerin çıkmasına rağmen hala tekne hızı için knot yani düğüm kelimesinin kullanılmasıdır.
HARİTALAR II
Dünya nın yuvarlak olduğu hesaba katılarak hazırlanan ilk haritalar 1569 yılında Gerardus Mercator tarafından hazırlanmıştır. Bundan dolayıdır ki bu haritalara Mercator Projection haritaları denir.
Pusula yönü düz bir çizgi şeklinde gösterilebildiğinden bu haritalar denizciler için çok kıymetli haritalardı. Pusulanın düz bir çizgi üzerinde haritaya çizilebilmesi ile denizciler bir noktadan diğerine en kısa yoldan gidebilmeye başladılar.
Tabiî ki bu haritaların bulunması hala boylamı bulmayı sağlayamıyordu. Denizciler tam olarak boylamlarını bu haritanın icadından 70 sene sonra hesaplayabileceklerdi. Yani tam mevkilerini ancak o zaman koyabileceklerdi.1701 de haritalar üzerine Magnetik Variasyon hatları eklenince hem bu haritalar hem de pusula hakkı ile kullanılmaya başlandı.
BOYLAM
Denizcilik tarihinin en uzun süren problemi herhalde boylamı bulmak oldu. Boylam hakkında birçok kitap yazıldı güzelde bir film çekildi. Bütün bu uzun hikayeleri bir çümle ile kısaltmaya çalışırsak. BOYLAMIN BULUNMASI HATASIZ SAATİN BULUNMASI İLE GERÇEKLEŞMİŞTİR. DİYEBİLİRİZ..
Navigatörler çok uzun yıllardan beri Dünya nın yuvarlak ve Güneşe göre kendi etrafında her 24 saatte tam bir tur attığını biliyorlardı. Buna ek olarak ta Dünya nın neresinde olurlarsa olsunlar tam gün ortasında yani öğlen vaktinde güneş in tam tepemizde ufka en yüksek açıya ulaştığını da biliyorlardı.Eğer 0 boylamındaki bu saati bilirlerse her saat farkının 15 derece olduğu yolundan çıkarak kendi boylamlarinkini de bulabilirlerdi.
Bunu da teknede bir Greenwichi bir de yöresel zamanı gösteren 2 saat taşıyarak başardılar. İngiltere'den doğuya doğru gidiyorlarsa ellerindeki Greenwich saati tam 12 iken kendi saatleri 14:00 ise onlar 30 E de olduklarını hesapladılar.Bunu bildikleri an kusursuz saatin önemi anlaşıldı ve Kusursuz saati yapana büyük ödül sözü verildi. Bu da bu günün 1 milyon dolarına gelen 10 .000 pound idi. Bu ödülü denizde çalışabilen ve günde sadece saniyenin onda biri kadar hata yapan saatin mucidi John Harrison 1764 yılında kazandı.Kaptan Cook John Harrison un yaptığı bir el saati ile Dünya turu yaptı ve 1779 yılında bu saat ile ve sextant kullanarak yaptığı çalışmalardaki hata payı sadece 8 mil idi. Bu çalışmalarından sonra John Harrison denizde navigasyon yönünde yeni bir çağ başlattı. 1884 yılında uluslar arası bir anlaşma ile Greenwich ten geçen hayali bir çizgi 0 meridyeni olarak kabul edildi
RADYO SİNYALLERİ
Uluslar arası radyo sinyallerinin kullanımına kadar kusursuz kronemetreler navigasyondaki önemini yitirmedi.
Radyo sinyallerinin kullanımından sonra normal kol saatleri ile bile boylamlar bulunabilmeye başlandı. Çünkü radyo sinyalleri ile saatimizi devamlı Greenwich'e göre düzeltebiliyor ve saatimizi düzelttikten sonra navigasyon yapıyorduk ki bu da hatasız olabiliyordu.
20 in yüzyıl geçmişteki bütün navigatörlerin hayal edemiyeceği değişiklikler uğradı. Maalesef kusursuz navigasyon çalışmaları denizcilere yolunu göstermek için değil de savaşta kullanılmak için yapıldı. Bu çalışmalardaki teknoloji ilerledikçe eski teknelojiler denizcilerin navigasyonu için piyasaya sürüldü.
Tabiî ki askerler için eski olan tekneloji biz amatör denizciler için çok sofistike idi. Yeni teknelojiler ile basit ve kafa çalıştıran eski navigasyon metodları unutuldu ve şimdi tekneloji hatalarından doğan kazalar başladı.
GYRO PUSULASI
Bugün elmizde amatörce kullandığımız pusulaların haritalardaki kuzey i değilde ona yakın bir yerdeki zahiri kuzeyi gösterdiğini ve aradaki fark olan variasyonu dünya'nın her yerinde hesaplamamız gerektiğini biliyoruz.
ELMER SPERRY 1907 yılında Gyro adını verdiği öyle bir pusula icad etti ki denizciler ellerinde bu Gyro pusulası ile dünyanın neresine giderlerse gitsinler artık elinde Gyro pusulası olanların deviasyon veya veriasyon gibi bir hesap yapmalarına gerek kalmadı. Günümüzde pahalılığından dolayı büyük gemilerde kullanılan bu pusulanın küçükleride yavaş yavaş amatör teknelere konmaya başlandı.
RADAR
1935 Yılında Fizikçi Robert Watson ilk radarı icad etti. Radyo sinyallerinin karşıdaki bir cisme vurması ve alete geri dönmesi ile hem o cismin büyüklüğü hem de uzaklığını tespit eden bu alet, geceleri veya kötü hava şartlarında, bilhassa siste denizcilerin olmazsa olmazlarından biri oldu.
Şimdi radarlar karşıdan gelen bir geminin şekli, yönü, hızı, sizin ile çarpışıp çarpışmayacağını gösterebiliyor.
Yalnız navigatörlerin değil deniz trafiğini,fırtınaları ve gidiş yönlerini kontrol eden görevlilerin çok kıymetli bir aleti olan radar da denicilerin çok değer verdiği bir navigasyon aleti olarak yerini aldı.

LORAN
Loran ( Long Range Navigation) hyperbolik navigasyon sistemi olarak bilinen Loran 1940-1943 yılları arasında Amerika da icad edildi.
Genelde pahalı bir sistemdi, bundan dolayıdır ki çoğunlukla Amerikan gemilerinde kullanıldı. Hata payı 100 ila 2000 m arasında değişebiliyordu.
Sistemin çalışabilmesi için değişik tepelere burunlara Master ve Slave dedikleri Ana ve yardımcı istasyonlar koydular. Bu istasyonların gönderdikleri sinyaller gemideki alette buluşuyor alette sinyalin çıktığı istasyondaki zamanı ve gemiye ulaştığı zamanı alıyor ve istasyondan uzaklığını ve dolayısı ile de pozisyonunu hesaplayabiliyordu.
En az iki sinyal gerekiyor bu sinyallerin adına loran kerteriz çizgileri deniyordu. İki çizginin kesiştiği yerde hali ile Loran line of position yani FİX i oluyordu.
Her yerde istasyonunun olmaması, haritalarının bulunmaması , pahalı olması dolayısı ile popülaritesini çabuk kaybeden Loran ın yerine GPS geldi.
GPS
( Global Positioning System) 1973 yılında sadece Amerika Savunma Bakanlığının kontrolünde tutuldu ve kullanıldı.
Bugün 24 uydusu olan GPS sisteminin hatası 10 m civarındadır.
Tabiî ki bu hata GPS inize koyduğunuz harita ve set up larda hatalar yapmadı iseniz böyle olabilir. GPS inizin hatasını en güzel Süveys ve Corrint kanallarında görebilirsiniz. İnceleyeniniz varsa göreceksiniz ki birçok zaman alet teknenizi karada gösterecektir. Bu da hala en iyi navigasyon aletinin gözümüz olduğunun başka bir kanıtıdır. GPS in en iyi tarafı her hava şartında çalışması ve ucuz olmasıdır. GPS de aynı loran gibi çalışır, tek farkı sinyallerin uydulardan gelmesidir.

Sayın Cumhur Gökova nın emeğine sağlık

Yorum Gönder

Please Allow The Comment System.*

(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});